Her gün bir çok karar almak zorunda kalırız. Bunlar abur-cubur mu yiyeceğiz yoksa egzersiz mi yapacağız, paramızın tamamını harcayacak mıyız yoksa bir kısmını ayıracak mıyız, tek kullanımlık poşet mi alacağız yoksa bez torba mı kullanacağız gibi çok farklı, basit veya önemli konular hakkında olabilirler.
Hayat sayısız karardan oluşur. İnsanları içsel motivasyonlarına güvenmek yerine doğru yöne sürükleme fikri, son on yılda ivme kazanmıştır. Genel olarak bilinçsel yönlendirme, birisini hafifçe bir karara veya davranışa doğru etmeyi içerir. Mükemmel bilinçsel yönlendirme ise, kişinin herhangi bir dış etki fark etmeden istenen karar veya davranışa doğru sürüklenmesidir.
Otel banyolarındaki küçük not kartlarını düşünün. Bu kartlar diğer müşterilerin havluları tekrar tekrar kullandıklarını ve bunun için teşekkür ettiklerini size göstererek sizi havluları değiştirmeden tekrar tekrar kullanmaya iterler.
Bu ve sayısız benzer durumda, insanlar kendilerini kontrol altında hissederek veya hissetmeden bir seçeneği diğerine tercih etmek için yönlendirilmiş olurlar. Peki tüm bu zihinsel dürtme ve yönlendirme nasıl çalışır?

Aslında Bir Zihnimiz Değil Bir Zihin Sistemimiz Var
Sinirbilimciler beynin, karmaşık programların en uygun çözümlerini sunan bir bilgisayar gibi olmadığını ispatladılar. Aslında zihin, bazıları kafanın içinde ve bazıları vücudun her tarafına dağılmış olan nispeten basit birçok sistemi içerir.
Bu sistemler her zaman aynı fikirde olmazlar. Bazı sistemler bencil ve dar görüşlüdür, bazıları insanlarla ilişkilere önem verir ve bazıları yaratılış ya da insanlığın geleceği gibi çok ileri konulara öncelik verir. Buna ek olarak, insanların farkındalığı her zaman eşit değildir, bazen dikkatli ve düşünceli kararlar alırken bazı zamanlarda hızlı ve sezgisel kararlar alırsınız.
Bir karar konusunda sistemlerimiz kendi aralarında kavga ederken, hangisinin kararının uygulanacağı o anda bizi etkileyen başka neler olduğuna bağlıdır. Örneğin diyabet rahatsızlığı olan biri peynirli çıtır ekmek parçaları yemek yerine zeytinyağlı salata yeme kararı alıyorken taze pişmiş ekmek kokusunun olduğu bir yerde ise bu kararından hızla vazgeçebilir. Farklı durumlar farklı mekanizmalarımızı çalıştırır ve bize farklı kararlar aldırırlar.
İç Güdülerimize İtiraz Edemeyebiliriz
Zihinsel yönlendirmeler karşısında genellikle çaresiz kalırız. Dış etkinin kontrolü altında kalan sistem parçamız bizi iç güdüsel olarak yönlendirilmek istendiğimiz kararı almaya zorlar.
Yukarıdaki otel örneğinde olduğu gibi ne karar vereceğimiz bize bağlıdır ancak herkesin havluları tekrar kullanarak bir uyum içinde olduklarını düşünür, bu uyumu bozan kişi olmak istemez ve iç güdüsel olarak yönlendirilen kararı vererek havluları tekrar tekrar kullanma eğiliminde oluruz.
Uyguın Ortam ve Kopnsept Yönlendirilmemizi Kolaylaştırır
İnsanların istenilen seçimi yapmalarını sağlamak için ortam çok önemlidir. Örneğin bir mağazada sedece bir çeşit geri dönüştürülmüş hammaddeden üretilen ürün satmaya çalışmak başlangıçta kolay olabilir. İnsanlar çevre bilinçleri olduğunu göstermek için bu üründen bir kez alırlar. Ancak bu sürekli bir alışverişe dönüşmez, gelip defalarca bu üründen almak istemezler. Bir kez alarak görevlerini tamamladıklarını düşünürler. Bunun yerine bu mağazayı tamamen geri dönüştürülmüş hammaddelerden üretilen ürünlerin satıldığı bir konsepte dönüştürmek ve buradan alış veriş yapan insanların üst düzey duyarlılığa sahip, farkındalığı olan bir grup olduklarını vurgulamak çok iyi bir yönlendirme olur ve defalarca farklı ürünlerden alış veriş yapmalarını sağlar.
Sonuç Olarak
İnsanları bir karara sürüklemek çoğu zaman bir aldatmaca değildir. Çoğu durumda bilinçsel yönlendirme kişinin içinde var olan ancak karar alması zor olan konularda kişiyi dürterek karar almasını sağlar. Diyet yapmayı düşünen birini bu karara sürükleyip diyet ürünleri satmak ya da çevre bilincine sahip birine bez torba satmak gibi aldatmaca sayılmayacak bir çok örnek verilebilir.
Bunun yanında insanların zaaflarını kullanarak bilinçsel yönlendirme yoluyla aslında ihtiyaç duymadıkları ürünleri onlara satmak gibi aldatmacalar da olabilir. Zihinsel yönlendirme, insanların hiç arzulamadıkları şeyleri yaptıramaz. Ancak bazen arzular bilinç altımızda gizlidir, bunların bazılarıda bizim zaaflarımız olabilir. Bilinç altındaki bu arzular zihinsel yönlendirme ile kolayca bir siparişe dönüşebilir.