Ankara Anlaşması, 12 Eylül 1963 tarihinde Ankara’da, Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) arasında imzalanan ortaklık anlaşmasıdır.
Arka Plan
Türkiye, 1958 yılında AET’nin kurulmasından sonra, Temmuz 1959’da bu topluluğa üyelik için başvurmuştu. Başvuruyu değerlendiren AET, müzakereler için ortak komisyon kurulması kararını almıştı. Bu müzakereler 12 Eylül 1963 tarihinde imzalanan anlaşma ile sonuçlandı.
Anlaşma
Anlaşma, 12 Eylül 1963 tarihinde Ankara’da imzalandı. Anlaşma, Türkiye’nin AET tam üyeliğini güvence altına almaya yardımcı bir Gümrük Birliği oluşturma yönünde üç aşamalı bir süreci başlattı. Süreç sonunda Gümrük Birliği’nin kurulmasından sonra AET, gerekli gördüğü ekonomi ve ticaret politikasının entegrasyonunu başlayacaktı.
Anlaşma ile kurulan bir Ortaklık Konseyi, sürecin gelişimini ve alınan kararları kontrol eder.
1970 yılında Türkiye ve AET, Anlaşma’nın Ek Protokolü’nü kabul etti.
Anlaşmaya göre AET, 1963-1970 arasındaki dönemde 175 milyonluk krediler de dahil olmak üzere Türkiye’ye mali yardım sağlayacaktı. Sonuçlar karışık; AET’nin Türkiye ithalatındaki payı döneminde önemli ölçüde arttı, ancak tarife kotaları şeklinde Türkiye’ye verilen AET ticaret imtiyazları daha az etkili oldu.
Anlaşma Kapsamında Bireysel Haklar
Anlaşma, iç pazara ilişkin tüm AET politikalarıyla neredeyse uyum da dahil olmak üzere, işçi, kuruluş ve hizmetlerin serbest dolaşımını istedi. Ancak anlaşma, siyasi pozisyonlara Türkiye’yi dışladı ve bir anlaşmazlık durumunda çözüm için Avrupa Adalet Divanı’na da başvurulmasını engelledi.
Anlaşma, Ek Protokol ve Ortaklık Konseyi Kararları ile birlikte AET hukukunun bir parçasıdır. Avrupa Adalet Divanı, AET üye devletlerine saygı ve AET yasaları gereğince Türk vatandaşlarına ve işletmelere özgü haklar vermeye karar verdi.
Ankara Anlaşması kapsamında ilgili şartları sağlayabilen Türk Vatandaşları bu vize kapsamında oturum hakkı için başvurabilirler: İngiltere’de yeni bir iş kurmak veya İngiltere’de mevcut bir işletmeyi yönetmek istenmeli ve uygulanabilir bir işletme kurma konusunda gerçek bir niyet sahibi olunmalıdır. İşi kurmak için yeterli sermaye getirilmeli ve işletmeyi yönetme maliyetlerinden kendi payına düşeni ödeyebilmelidirler. Kar payı, başka bir işe ihtiyaç duymadan kişiyi ve ailesini desteklemesi için yeterli olmalıdır.
Sonuç olarak Ankara Anlaşması, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına İngiltere’de iş kurma fırsatı veriyor. Türk vatandaşları bu anlaşmayla serbest meslek vizesi başvurusunda bulunarak İngiltere’de hiç bir alan ve sektör sınırlaması olmadan düşük veya yüksek bütçeli kendi işlerini kurabilir ve yerleşim hakkı elde edebilir.
İngiltere’de iş kurmak veya kendi işini yapmak isteyen 18 yaşını aşmış, yapacağı işe yetecek kadar sermayesi bulunan tüm Türk vatandaşları başvurabilir. Bu vize türünde İngiltere’de bulunan kişilerin iş yeri açma veya işçi çalıştırma zorunluluğu yok. Kişi eğitimini aldığı ya da meslek edindiği iş ile ilgili alanda tek başına da çalışabilir.
Bu anlaşma ile İngiltere’ye giriş yapan kişilere başlangıçta 1 yıl vize veriliyor. İşlerinde başarılı olanlara devamında 3 yıl uzatma veriliyor. Bu 3 yılın sonunda da işlerini başarılı şekilde sürdürüp yaşam masraflarını karşılayanlara tekrar uzatma veriliyor. Bu vize ile ülkede 5 yıl iş yaptıktan sonra süresiz oturum (kalıcı oturum) başvurusu yapılabiliyor. Süresiz oturumdan 1 yıl sonra ise vatandaşlık başvurusu yapılabiliyor.
Bu anlaşma ile İngiltere’ye gidenlerin kadrolu bir işte çalışması kesinlikle yasak. Ancak süresiz oturum aldıktan sonra bu sınırlama ortadan kalkıyor.

Kaynak: https://www.wikipedi.org