“Aşk (ışk) kelimesinin sözlük anlamı “sarmaşık”demektir. Sarmaşıkgillerden, düzenli, değişik biçimli ve koyu yeşil renkli yaprakları, şemsiye ya da demet durumunda toplu çiçekleri olan, sap ve dallarından çıkan küçük ek köklerle dik ve düz yerlere yapışarak tırmanan, bahçelerde çardak vb. yapmakta yararlanılan, tırmanıcı bir bitki. Sarmaşığın özelliği, sarıldığı ağacı içten içe kurutması, bitirmesi, sonunu hazırlamasıdır.”

Neden gerekli? Önce bu soruyla başlamak istiyorum. Evrende o kadar duygu varken neden aşk içlerinden en uçuranı? Belki bu kişiye göre değişiklik gösterebilir ve zaten bahsettiğimde sadece iki kişinin birbirine olan hisleri değil. İşine aşkla bağlı olmak, alışkanlıklarına aşkla bağlı olmak ve hatta kendine aşık olmak. Bu o kadar geniş bir kavram ki.. İnsanların aklında çoğunlukla ikili ilişkiler canlanır.
“Aslında o da herkes gibi ama hiç kimse değil”
“Körlük, senin doğrularını görmeni bile engelliyor”
“Uçmak gibi”
“En sarhoş halin, bilinçsizliğin”
“Kendini kaybetme sürecinin başlangıcı”
“Kalbim acıdı”
“Yakaladıkça elimden kaçan kelebek”
Evet orada sıraladıklarım aşkın bazılarına hissettirdikleri. Açıkçası benim de aklıma herkesin ilk aklına gelenler geldi.
Tam şu anda çok zorlandığımı fark ediyorum. İçimde beliren tek soru neden? Neden bu kadar olumsuz tecrübeler canlandırdı herkesin gözünde? Kötü tecrübeler yaşadıkları için mi yoksa hala yaşıyor oldukları için mi? Bir zamanlar onu göklere çıkaran insana değil öfkemiz. Öfkemiz, içimize. Rüyanın en garip yerinde uyandırıldığınızı düşünün. Ben uyandırıldım! Kendim tarafından. Aşk beynimize ne yapıyor? Bunun bilimsel bir açıklaması var elbette. Mesela insanın kendine benzeyen birine aşık olması daha olasıymış. Peki ama durduk yere ne oluyor?
Ne oluyor bilmiyorum ama görüldüğü üzere bir şeyler olduğu belli. Aşkla ilgili beni en zorlayan şey belirsizlik sanırım. Zaten hayatımda beni en çok korkutan ve çıkmaza sürükleyen şey de belirsizlik. Aşk geliyor ve sana ne yapacağımı bilmiyorum İlayda diyor. Beni kendine çeken bir belirsizlik bu. Engel olmak istemediğim ve hiç bir zaman da olamayacağımı bildiğim bir kabulleniş benimki. Bir aşk şarkısı olsaydım kesin bu şarkı olurdum. “Balıklar uçar, kuşlar yüzer, gökyüzü yemyeşil. Ben de seni düşünmeyi bıraktım” Bu yoldan dönen utansın…
Y O U T U B E C H A N N E L
https://www.youtube.com/channel/UC8Bd-GQNMdht43kPgyEUkZQ?view_as=subscriber
I N S T A G R A M